"28 Mayıs Dünya Oyun Oynama Günü"

 

"Bir milletin ilerlemesindeki temel taş çocuklardır! Çocuklara gereken değeri verirseniz, ilgiyi, şefkati gösterirseniz, onlar da bir gökkuşağı edasıyla geleceği renklendireceklerdir." K. Atatürk

İl Millî Eğitim Müdürlüğümüz tarafından organize edilen ve "28 Mayıs Dünya Oyun Oynama Günü" kapsamında düzenlenen Çocuk Şenlikleri okulumuzda büyük bir coşku ve heyecanla kutlandı.

 

Şenlikler sırasında çocuklar; mendil kapmaca, yağ satarım bal satarım,sek sek, ip atlama gibi birçok geleneksel oyunu oynayarak eğlenceli vakit geçirdiler. 

 

Etkinlikler sırasında öğrencilerimiz hem eğlend hem de birlikte oynayarak arkadaşlık ilişkilerini güçlendirdi. 

 

Unutulmaya yüz tutmuş çocuk oyunlarının yeniden canlandırılması, gelecek nesillere aktarılması ve yaşatılması amacıyla düzenlenen etkinliklerde öğrenci ve öğretmenlerimiz keyifli vakit geçirdiler ve öğrencilerimizin sosyal becerilerine katkı sağladılar. 

 

Etkinlikleri organize ederek emek veren tüm öğretmenlerimize teşekkür ederiz.

 

 

Her yetişkin insanın hayatında çok önemli dönemler vardır. Bunların arasında belki de en önemli dönem” Çocukluk Dönemi”dir.

Hatıraların en güzeli veya en hazini; hayallerin en derini, en pembelisi; enerjisinin en yükseği, en tükenmezi; hareketliliğinin en canlısı, en kıvrağı, samimiyetin en temizi, en munisi; hülasa hayatımızın birçok “en”leri hep çocukluk yıllarımıza aittir. Sevdiklerimiz, çekindiklerimiz; korktuklarımız, güvendiklerimiz; doyamadıklarımız, bıktıklarımız daha çok bu dönemin izlenimleri olarak hayatımızda yer alır. Fakat şüphesiz ki çocukluk yıllarımıza ait hiç unutamadıklarımız ise OYUNLARIMIZdır.

Yetişkinlerin unutamadıkları fakat teknoloji çağının çocuklarının ise tanıyamadıkları OYUNLARIMIZ.

Oyunlar yoluyla çocuklar iyi ile kötü; iri ile küçük; yakın ile uzak; güvenilir ile tehlikeli olanını mukayese ederek doğal ortamları içinde öğrenir. Bir şeyi başarmak için zorlanır, bir şeyden kurtulmak için koşar veya saklanır, elde etmek için bir şeylerin peşinden gider, arar; bazen direnir, bazen teslim olmak zorunda kalır, grup arkadaşlarıyla birlikte hareket edince kazandığını, gruptan ayrılınca kaybettiğini görür. Yukarıya zıplar, yere siner; üst üste olanı devirip yere serer, devrik olanını kaldırıp düzenler. Ve bütün bunları hayatın en doğal ortamı içinde uygular. Doğrudan doğruya hayatı yaşar. Hayattan ders alır. Becerilerini geliştirir. Deneyimlerini artırır. Bir insan için hayatı boyunca ne lazım olacaksa, onu neşeyle, paylaşarak, birleştirerek ve oynayarak öğrenir. Bu Oyunlar çocuğa adeta “İşte hayat bu” der.

Okul, sınıf, akıllı tahta, tablet, bilgisayar ve Google olmadan da meğer ne kadar çok şey öğretirmiş oyunlarımız.

 

Güçlü ve sağlıklı bir toplumun inşası ancak sağlıklı ve güçlü bireylerin yetiştirilmesiyle mümkündür. Bu da bireyi, çocukluk döneminden itibaren ruhen ve bedenen güçlü tutmakla ilgilidir. Bugün çocuklarımızı teknolojinin sunduğu imkânlarla geleceğe hazırlarken, onları oyunla ruhen ve bedenen güçlü tutmak, geçmişin değerlerinden mahrum bırakmamak önemli görevlerimizden biridir.

Oyun; çocuğun kendini tanımasına ve kendini başkalarından ayıran özelliklerinin bilincine varmasına yardımcı olur. Çocuk, oynarken diğer insanlarla iletişim kurmayı, paylaşmayı, iş birliği ve yardımlaşmayı, birlikte problemleri çözmeyi öğrenir. Sosyal kuralları ve etik değerleri oyun yoluyla daha kolay kazanır. Denebilir ki çocukların esas dünyası oyunlarda saklıdır. Çocuk Oyunları, onları sadece mutlu etmekle kalmayıp onlara hayatta ihtiyaç duyacakları temel becerileri ve ruhsal gelişim imkânları kazandırır. Çocuk, oyunları vasıtasıyla mutlu olur, oyun içinde heyecanlanır, coşar, merak eder; oyun yoluyla sosyalleşir sosyal sorumluluk kazanır, toplumsal konuları kavrar; oyun sayesinde plan yapmayı, dikkatli olmayı, tedbirli davranmayı öğrenir.

Çocukların dünyasını paylaşmanın bir yolu olan oyun, onlarla iletişim kurma yollarının en doğalı, en çok kullanılanı, en güzel sonuç vereni ve değerlisidir. Bu değerler, her zaman okullarda, sınıflarda, tahta başında öğretilmediğinden çoğu zaman ailede, toplumda ve sokaklarda kazanılır. Özellikle çocukların sokaklarda edindiği beceri ve değerlerin esas kaynağı ise “Çocuk Oyunları”dır.